PİRHA -Britanya Adalet Bakanlığı’nın farklı inançlara mensup mahkumlara kendi inanç önderleriyle görüşme hakkı tanıması sonucu Alevi tutuklular ziyaret edildi. Britanya Alevi Federasyonu Başkanı İsrafil Erbil, zakir Zöhre Ülger, Leicester Cemevi Başkanı Mehmet Durna ve inanç hizmetlerinde görev alan Şükrü Taşçı, Londra/Pentonville Hapishanesine gitti. Ziyaretçiler, duygularını, izlenimlerini ve Britanya Adalet Bakanlığı’nın verdiği bu hakkı PİRHA’ya değerlendirdiler.
Britanya’daki Alevi nüfusunun yaklaşık %70’ini Kürt Alevileri oluşturuyor. Dolayısıyla buradaki Türkiyeli mahkumların çoğu Alevi gençlerden oluşuyor. Britanya Adalet Bakanlığı, farklı inançlara mensup mahkumlara kendi inanç önderleri ve inanç ile ilgili hizmette bulunan insanlarla görüşme hakkı tanıyor. Britanya Alevi Federasyonu (BAF) öncülüğünde tutuklu Aleviler de bu hakkı kazandı. Dün Londra’da bulunan Pentonville Hapishanesini ziyaret eden BAF Başkanı İsrafil Erbil, zakir Zöhre Ülger, Leicester Cemevi Başkanı Mehmet Durna ve inanç hizmetlerinde görev alan Şükrü Taşçı ziyaret sırasındaki izlenimlerini PİRHA’ya anlattılar.
ZİYARETLER İLERİDE KADROLU OLACAK
BAF Başkanı İsrafil Erbil, uzun yazışmalardan sonra elde ettikleri bu hakkı şuanda gerçekleştirdiklerini ifade ederek ziyaretlerin yaklaşık iki ay önce başladığını ve bunun üçüncü ziyaretleri olduğunu kaydetti. Bu uygulamanın özellikle içeride farklı koğuşlarda kalan canları da bir araya getirdiğini belirten Erbil, ilerleyen dönemlerde içerisinde Alevi dedelerinin ve kurum başkanlarının da olduğu bir kadro oluşturarak kadrolu bir şekilde ziyaretlerini gerçekleştireceklerini vurguladı.
“GEREKLİ İMKANLARI SAĞLAMALIYIZ”
Her ne sebeple olursa olsun hapishanede bulunan tüm Alevi canların bu hizmetten yararlanma imkanı olduğunu söyleyen Erbil, “Var olan yargılamanın ötesinde ikinci bir cezayı toplum olarak bizim vermememiz, toplumsal ve kültürel öğreti gereği onlarla diyaloğu devam ettirmemiz ve cezaları bittikten sonra da inançlarının gereğini yerine getirebilmeleri için gerekli imkanları sağlamamız gerektiğine inanıyoruz.” dedi.
Hapishanede kendilerine her cuma günü yapılan İslam ibadeti seanslarına Alevi tutukluların da katıldığının söylendiğini ifade eden Erbil, her inanca saygıları olduğunu ancak yaratılan boşluk sonucu Alevi tutukluların her cuma İslam ibadeti seanslarına katılıyor olmasının bu hizmetin ne kadar hayati ve önemli olduğunu gösterdiğini vurguladı.
“HAPİSHANEDE DEYİŞ SÖYLEMEK ÇOK FARKLI BİR DUYGU”
Cezaevinde bağlama çalarak Alevi deyişlerini seslendiren zakir Zöhre Ülger, bu projeyi BAF Başkanı İsrafil Erbil’e götürdüğünde Erbil’in çok ilgilendiğini ve gerekli kurum ve kuruluşlarla resmi yazışmaları ve görüşmeleri yaptığını, iyi bir çalışmanın sonucunda bu hakkın kazanıldığını belirtti. Duygularının karmaşık olduğunu söyleyen Ülger duygularını şöyle ifade etti:
Hapishane ortamı daha önce bulunduğum bir ortam değil. İnsan az çok tahmin ediyor ama içinde bulunmak çok farklı bir şey. Muhabbet etmek farklı ama özellikle saz çalmak, deyişleri söylemek çok daha farklı, insanı duygulandırıyor, etkiliyor. İçerideki gençlerin yaklaşımı, ilgisi, bizim orada bulunmamıza sevinmeleri, daha sık gitmemizi talep etmeleri, ne kadar ihtiyaç duyduklarını, yaptığımız şeyin ne kadar önemli olduğunu, bağlamanın, deyişlerin Alevi öğretisi için ne kadar önemli olduğunu biliyoruz. Fakat bunu hapishane gibi zor koşullarda yaşayan insanlara aktarmak çok çok önemli.”
“BAĞLAMAYA HAK ETTİĞİ DEĞER VERİLMELİ”
Bu çalışmayla beraber bağlamayla ilgilenen insanlara bağlamanın Alevi öğretisindeki yerini ve önemini bir nebze olsa anlatacaklarını belirten Ülger, bağlamanın eğlence kültüründen çıkarılıp hak ettiği misyonun ve değerin verilmesi gerektiğini vurguladı.
Alevi tutukluların istek ve taleplerine bağlı olarak çalışma programları oluşturacaklarını kaydeden Ülger, bağlama dersleri, semah dersleri, Alevilik dersleri gibi dersler vermeyi amaçladıklarını da ekledi.
“İKRARI OLAN HER CAN MUTLAKA GÖRGÜDEN GEÇMELİ”
İnanç hizmetlerinde görev alan Şükrü Taşçı, “Bizim öğretimizde ikrar vardır. İkrar veren bir canın mutlaka bir görgüden geçmesi gerekiyor” dedi. Tutuklu Alevilerin ibadet haklarından yoksun kalmamaları gerektiğini vurgulayan Taşçı, “Biz ibadetimizi sadece fiziksel bir ibadet olarak değil, canlıya, evrene, doğaya, bitkiye, hastaya, başaka bir kişiye el uzatarak ta yapabiliyoruz. Bu da bir ibadettir. Hak ibadetidir.” şeklinde konuştu.
“TOPLUMA KAZANDIRILMALARI GEREKİYOR”
Leicester Cemevi Başkanı Mehmet Durna da, cezaevindeki canları yalnız bırakmayacaklarını söyledi. Ziyaretleri sırasında Alevi tutukluların onları gördüklerinde kendilerini görür gibi olduklarını belirten Durna, tutukluların onlara ‘Biz her hafta cuma günleri camiye gidiyoruz. Siz de her hafta perşembe gelin’ dediklerini ifade etti. Bundan sonra taleplerinin daha yoğun olacağını söyleyen Durna, tutukluların topluma kazandırılmaları gerektiğini vurguladı.